ÖZBEK HAN KİMDİR



[ÖZBEK HAN

(3 Nisan 1314) o zamana kadar görülmedik derecede muhteşem bir Altın Orda elçilik heyeti Kahire’ye gitti. 174 kişiden meydana gelen ve kıymetli hediyeler götüren heyet büyük itibar gördü. Buna karşılık Mısır Memlük Sultanı el-Melikü’n-Nâsır da Emîr Alâeddin Aydoğdu başkanlığında bir heyeti Özbek Han’a yollayıp evlenmek üzere hânedandan bir prensese tâlip oldu. Bu elçilik heyeti dönerken Altın Orda elçilik heyeti de onlarla birlikte Ramazan 715’te (Aralık 1315) Kahire’ye gitti. Ramazan 717’de (Kasım 1317) Kahire’ye gelen Özbek Han’ın elçileri evlilik için ağır şartlar öne sürdüler. Bir müddet sonra Özbek Han bu şartlardan vazgeçerek hânedandan Tolun-Bige Hatun’u, o sırada Saray şehrine gelmiş olan el-Melikü’n-Nâsır’ın yeni elçisi Emîr Seyfeddin Otacı’nın dönüşü sırasında pek çok hanımın da bulunduğu kalabalık bir heyetle Mısır’a gönderdi ve nikâh merasimi 6 Rebîülâhir 720’de (16 Mayıs 1320) gerçekleştirildi (Tiesenhausen [Nüveyrî], s. 287, 298, 300, 302, 304, 306; [el-Mufaddal], s. 344-346).

Altın Orda hükümdarları, Özbek Han’a kadar Berke Han (1256-1266) dışında müslüman olmamıştı. Özbek Han da hükümdar olduğu sırada henüz İslâmiyet’i kabul etmemişti. Hatta 1315 yılında kız kardeşi Könçek Hatun’u Moskova Knezi Yuri Daniloviç’le evlendirmiş, Könçek Hatun bu münasebetle vaftiz edilerek Agatha adını almıştı. Özbek Han muhtemelen 720’de (1320) İslâmiyet’i kabul ederek Muhammed adını aldı. Nitekim Uluğ Bey de Özbek Han’ın saltanatının sekizinci yılında müslüman olduktan sonra bütün Deşt-i Kıpçak’ı İslâm’a soktuğunu belirtir (Şeceretü’l-Etrâk, vr. 122b-123b). Özbek Han’ın bu tarihten sonraki paralarında Muhammed adının varlığı verilen bu bilgiyi teyit eder. Ötemiş Hacı ve Abdülgaffar Kırımî’nin rivayetlerine göre Özbek Han’ı İslâm’a davet eden dört velî Hârizm ve Buhara taraflarından gelen Mecdüddin Şirvânî, Baba Tökles (Şeyh Necîbüddin), Şeyh Ahmed ve Şeyh Hasan Gürgânî’dir (Abdülgaffar Kırımî, s. 35-36; Kafalı, Ötemiş Hacı’ya Göre Cuci Ulusunun Tarihi, vr. 32a-34a). Uluğ Bey ise Özbek Han’a İslâmiyet’i telkin eden kişinin Seyyid Ata adlı bir zat olduğunu yazar (Şeceretü’l-Etrâk, vr. 122b-123b). İlhanlı Hükümdarı Olcaytu Han’ın 716’da (1316) vefatından sonra iki devlet arasında barış durumu ortadan kalktı. 718’de (1318) ordusu ile Derbend’i geçen Özbek Han, Kür ırmağı boyunda Emîr Çoban idaresindeki orduyla çarpıştıysa da netice alamayarak geri döndü (Hâfız-ı Ebrû, s. 84-86; Ebû Bekir el-Kutbî el-Âharî, s. 52).

719’da (1319) Bizans ile münasebetlerin bozulması yüzünden Altın Orda birlikleri Edirne’ye kadar Bizans arazisini yağmaladı. Ertesi yıl Tuğluk Togan, Taytak ve Taş Buka’nın idaresinde Altın Orda kuvvetleri bütün Trakya’yı altüst ederek Bizans’ı dehşet içinde bıraktı. Yağma kırk gün devam etti. İmparator II. Andronikos nihayet birçok fedakârlık karşılığında barış yaparak bu ordunun geri dönmesini sağladı (Howorth, II/1, s. 158-159). 1323’te “büyük prens” unvanlı Gedimin’in ülkesi Litvanya istilâ edildi. Aynı yıl Özbek Han’ın annesi Gelin Bayalun vefat etti (Hammer, s. 292-293; Howorth, II/1, s. 157-158). 727’de (1327) Tver şehrinde Özbek Han’ın yeğenlerinden ve Şiban Han neslinden Çolkan maiyetiyle birlikte katledildi. Bunun üzerine Özbek Han, Yuri Daniloviç’ten sonra Moskova knezi olan kardeşi İvan Daniloviç’i çağırarak onu büyük knez ilân etti. Ayrıca Suzdal Knezi Aleksandr Vasiloviç’i 50.000 kişilik kuvvetle takviye edip Tver knezi üzerine gönderdi. Tver knezi Novgorod’a, oradan da Gedimin’in yanına kaçtı. Özbek Han’ın büyük knez ilân ettiği İvan Daniloviç daha sonra Moskova Rusyası’nın kurucusu olacaktır (Howorth, II/1, s. 161-162; Vernadsky, s. 201-203).

Özbek Han tahta çıktığı zaman Cuci ulusunun doğu bölümü olan Gök Orda’da Orda İçen neslinden Sasi Buka hüküm sürmekteydi. Kısa bir müddet sonra oğlu İrzen Han, Özbek Han’ın yarlığı ile babasının yerine tayin edildi. Otrar, Sabran, Sığnak, Cend ve Barçkend gibi Sirideryâ şehirlerinde camiler, mescidler yaptırarak hayır işleriyle meşgul olan İrzen Han’ın (Muînüddîn-i Natanzî, s. 88) vefatının ardından Gök Orda tahtına çıkan oğlu Mübârek Hoca, istiklâl alâmeti olmak üzere Gök Orda’nın merkezi Sığnak şehrinde kendi adına 728 (1328) ve 729 (1329) tarihinde gümüş paralar darbettirmişti (Markof, s. 528). Mübârek Hoca’nın istiklâl hareketini Özbek Han şiddetle bastırdı ve isyan hareketini destekledikleri gerekçesiyle Gök Orda hânedanına son verdi. Suçlu “sol kol” oğlanlarını emîrlerinden Kıyat Astay’a “koşun” olarak bıraktı ve asalet haklarını alarak onları “kara kişi” mesabesine indirdi (Abdülgaffar Kırımî, s. 35; Kafalı, Ötemiş Hacı’ya Göre Cuci Ulusunun Tarihi, vr. 31b). Böylece Cuci ulusunda mevcut iki bölümlü yapı (Ak Orda [sağ kol] Gök Orda [sol kol]) Gök Orda’nın yok olmasıyla bozulmuş oldu. Doğudaki sol kol doğrudan merkeze bağlandı. 733 (1333) yılında Özbek Han’ın Kırım’da oturan sağ kol emîri Îsâ Bey’in yeğenleri Kutluğ Timur ve Hacı Bey, Podolya üzerine akın yaptı; fakat Litvanya Büyük Prensi Gedimin ve oğlu Olgerd onları durdurdu. Aynı yılın ağustos ayında Kutlug Timur, Özbek Han adına Venedik elçilik heyetiyle Kuban ırmağı boyunda bir antlaşma imzaladı. Tana ırmağının Azak’a yakın bölümünde pazar yeri olarak kullanılacak arazi imtiyazına karşılık % 3 nisbetinde vergi ödenmesi, Venedik gemilerinin yelken sayısına göre vergi tahsili her iki tarafın temsilcileri tarafından kabul edildi (Hammer, s. 298; Howorth, II/1, s. 163).

1333’te Kırım’ın Kerç Limanı’na çıkarak Altın Orda Devleti sınırlarına giren İbn Battûta bu sırada Özbek Han’ı dünyadaki en büyük yedi hükümdardan biri diye nitelendirir. Onun cuma günleri namazdan sonra altından yapılmış, zümrüt ve kıymetli taşlarla süslü, zemin ve ayakları halis gümüşten olan tahtına oturarak kabul merasimi yaptığını, bu merasim süresince ulu hatunu Taytuğlu’nun sağ tarafında, ikinci hatunu Kebek’in onun alt tarafında, üçüncü hatunu Bayalun’un solunda, dördüncü hatunu Ordacı’nın onun aşağısında yer aldığını, tahtın alt tarafında sağda büyük oğlu Tinbeg, solda ikinci oğlu Canbeg, önünde kızı İt-Kiçicek’in oturduğunu, hatunları geldiğinde ayağa kalktığını, büyük hatununu ise kapıda karşıladığını yazar. Taytuğlu, Tinbeg ve Canbeg’in anneleri olarak çok itibarlıydı. İkinci hanımı Kebek Hatun Emîr Nangıtay’ın, üçüncü hanımı Bayalun Bizans İmparatoru III. Andronikos’un, dördüncü hanımı Ordacı ise Ulus Emîri Îsâ Bey’in kızıydı. Özbek Han, İbn Battûta’yı huzuruna kabul ederek ona iltifatlarda bulunmuş, kendisine atlar, koyunlar ve tulum içinde kımız ihsan etmişti (Seyahatnâme, I, 359-376). Özbek Han daha sonra İlhanlılar’la yeni bir mücadelenin içine girdi. İlhanlı Hükümdarı Ebû Said Bahadır Han’ın vefat haberini duyunca 736 Rebîülâhiri sonlarında (Aralık 1335) büyük bir ordu ile kış mevsimine rağmen Derbend’i geçerek Kür ırmağı boyuna ulaştı. İlhanlı ordusu da yeni hükümdar Arpa Han kumandasında ırmağın karşı yakasında yer aldı. Bu sırada çok değer verdiği, Hârizm’de oturan sol kol emîri Kutluğ Timur’un ölüm haberi gelince Özbek Han ordusuna geri dönüş emri verdi. İlhanlı ordusu da Altın Orda ordusunu takibi göze alamadı (Ebû Bekir el-Kutbî el-Âharî, s. 59; Tiesenhausen [Kazvînî], s. 93).

Özbek Han’ın İslâmiyet’i kabulünden önce darbedilen paralarında “Sultan Özbek Han, es-Sultânü’l-Âdil Özbek Han” ibarelerine rastlanırken 720’den (1320) sonraki paralarda “es-Sultânü’l-a‘zam Gıyâseddin Muhammed Özbek Han el-Âdil”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BUMİN KAĞAN KİMDİR

METE HAN KİMDİR

BİLGE KAĞAN KİMDİR